Kerevize dair ilk hatırladığım anım şu, 5-6 yaşlarında falanım sanırım, rahmetli anneannemdeyiz, ben yemek konusunda biraz mızmızım ve anneannem kerevizi bana yedirebileceğini iddia edip benim haberim olmadan patates yemeğinin içine katıyor, ve ben tabii ki ağzıma kereviz gelince kıyameti koparıyorum :)))
Ondan sonra da yıllarca kerevizle yakın bir ilişkim olmadı, ilerleyen yaşlarda yoğurtlu kereviz salatasının müptelası oldum ama ilişkimiz daha ileri gidemedi. Kışın neredeyse her hafta 1-2 kez kereviz salatası yaparım yemeğin yanına, dolayısıyla her zaman dolabımda kereviz bulunur, hatta çat kapı arkadaşım gelse, fırına buzluktan börek atılır ve 2 dakikada kereviz salatası da hazır olur :)
Neyse konumuza dönüyorum hemen, geçenlerde yine evde 2 küçük kereviz vardı ve dedim ki daha ne kadar kaçacaksın, bir dene bakalım zeytinyağlı yemeğini, belki de seversin :) Hatta ig storyde bahsedince gelen öneriler, ağırlıklı olarak portakallı ayvalı yapmam yönündeydi. Evde ayva yoktu pas geçtim. Bir de ben pırasaya yaptığım gibi terbiye yapmak istedim ki bence çok isabetli oldu.
Terbiye ile ilgili bir araştırma yaptım limon suyu ve yumurta sarısına un da eklediklerini gördüm deneyeyim dedim ama bence çok gereksiz oldu, zaten çok sulu değildi un katınca epey koyu oldu. Pırasaya ben sadece limon suyu ve yumurta sarısı ekliyorum ve kıvamı nefis oluyor, dolayısıyla tarifi öyle vericem. Fotolarda sos un sebebiyle biraz daha koyu gözüküyor o yüzden belirtmek istedim.
Özge'nin Oltası'na hoşgeldiniz... Pratik ve sonucu garantili tarifler arıyorsanız doğru yerdesiniz. Tariflerin yanında okuduğum kitapları, izlediğim filmleri kısaca hayat denizinde oltama takılan herşeyi paylaşıyorum. Umarım siz de seversiniz.
Post Comment
Yorum Gönder