Aslında bu yazıyı yazmakta biraz geç kaldım, Şehir Tiyatrolarının Mart sonunda tatile gireceğini düşünecek olursak, bu yazıdaki tavsiyelerimi değerlendirmek için acele etmeniz gerekebilir :) Olmazsa önümüzdeki tiyatro sezonu için kullanırsınız.
Bir çok arkadaşım 1,5 yaşından sonra çocuklarını tiyatroya götürmeye başladı, ama Gökçe o kadar hareketli ve yerinde duramayan bir çocuktu ki ben o zamanlar cesaret edemedim. Geçen yaz tatilinde, 2,5 yaşındaydı ve her gece otelin animasyonlarını bizimle birlikte, 1 saat boyunca dikkatle izledi. İşte o zaman dedim ki tamamdır, artık tiyatroya gidebiliriz :)
Altunizade Kültür Merkezinde pazar günleri saat 13:00 de ücretsiz çocuk oyunları oluyordu, ilk önce oraya gittik. Gökçe severek izledi ancak şunu söyleyebilirim, genelde kostüm ve dekor olarak çok zengin değil, tabii ki böyle olması normal, bütçeleri kısıtlı ve gerçekten büyük bir özveriyle yapıyorlar bu işi. O civardaysanız aklınızda olsun bu bir seçenek olabilir.
Ama ben size asıl şehir tiyatrolarında gittiğim 2 çocuk oyunundan bahsetmek istiyorum. İlki Bisküvi Adam, diğeri Üzgün Ağaçlar Ülkesi. İkisini de Gökçe gözünü ayırmadan izledi. Hatta ben de çok eğlenerek izledim. O kostümler ve dekor o kadar büyüleyici ki. Hele oyunculuklar, diyecek laf yok. Şubat ayında 2 oyuna daha bilet aldık, Gökçe kadar ben de heyecanla bekliyorum gitmeyi :)
Bu arada Şehir Tiyatrolarına bilet almak isterseniz elinizi çabuk tutmanız gerekiyor,çünkü biletler hemen tükeniyor. Fiyatları da çok uygun 4 tl. Her ayın sonlarına doğru gelecek ayın oyun düzeni belli oluyor ve satış başlıyor. İyi takip etmek gerekli. Biletleri şu adresten üye olup alabilirsiniz. Oyun düzenini görmek için de şuraya tıklayın.
Şimdi kısaca oyunlarla ilgili konu ve fotoğraflarla baş başa bırakıyorum sizi;
BİSKÜVİ ADAM
"Büyük evin saati Guguk Bey'in ansızın kısılan sesi, ev sahipleri tarafından onu çöpe atılma tehlikesi ile karşı karşıya bırakmıştır. Ama mutfaktaki arkadaşları Tuz, Biber, sonradan aralarına katılacak olan Poşet Çay ve en çok da fırından yeni çıkmış Bisküvi Adam'ın yardımıyla bunun üstesinden hep birlikte geleceklerdir. Bisküvi Adam'ın Fare ile mücadelesi de Rutin hayatlarına yeni bir tempo getirir"
Gökçe'nin şehir tiyatrolarında ilk oyunuydu Bisküvi Adam, biz Üsküdar'da oturduğumuz için hem Kadıköy Haldun Taner sahnesi hem de Üsküdar Müsahipzade sahnesi bize yakın. Ben her ay ikisindeki oyunlara da bakıyorum. Genellikle 1 ayda 2 farklı çocuk oyunu sahneleniyor. Gökçe mutfağı çok sevdiği için ilgisini çekeceğini düşünmüştüm.
Tek perdc yaklaşık 50 dk süren bir oyun. Dekor kocaman bir mutfak, o tabaklar, raf ve reçel kavanozları o kadar şirin ki, daha oyun başlamadan dekoru incelemeye doyamadım :) Oyunun kahramanları, tuzluk, biberlik, guguklu saatin guguk kuşu ve bisküvi adam. Sonradan aralarına mutfak faresi ve poşet çay da katılıyor ve çok eğlenceli bir oyun izliyorsunuz.
Oyun afişinde 5 yaş üstü diyor oyun için ama 2 yaş sonrası da keyifle izliyor bence, her şeyi anlamaları gerekmiyor, maksat tiyatro tozunu yutmak :) Gökçe yaşlı teyze kılığındaki Poşet Çay'dan biraz korktu açıkçası ama normalde korkutucu bir durumu yok oyunun. Belki fare de çocukları biraz korkutabilir emin değilim. Mesela Gökçe aşırı duygusal olduğu için, guguk kuşu hasta olup yere düşünce böğürerek ağlamaya başladı ve gidelim gidelim diye tutturdu, tam ben çantayı toplarken sakinleşip izlemeye devam etti :) Yani diyeceğim o ki; çocuğun huyu suyu belli olmuyor, neye ağlar neden korkar ben bazen emin olamıyorum.
Sonuç olarak çok keyifli, müzikli eğlenceli bir oyun Bisküvi Adam, oyuncular harika, dekor şahane. Kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim.
ÜZGÜN AĞAÇLAR ÜLKESİ
"Ağaçlar Ülkesi'nde tüm ağaçlar artık kocaman meyveler vermektedir. Kral da, yemeğe düşkün Kraliçe de bu işten pek memnundur. Ama Büyücü'nün daha büyük meyveler yetiştirmek için hazırladığı iksirler, aslında bütün ağaçları hasta etmekte, kurutmaktadır. Prenses, ne yapsa da Kral babasına bunu anlatmayı başaramaz. Günün birinde Kraliçe de Prenses de iksirli meyvelerden yiyerek uykuya dalar. Şimdi Kral çok sevdiği kızı ve Kraliçe'sini uyandıracak bir çare bulmak zorundadır."
Adını okuduğumda biraz tereddüt ettim bu oyuna gidip gitmemekte, yukarda anlattığım üzere, Gökçe biraz duygusal olduğu için, acaba üzgün ağaçlar Gökçe'yi üzer mi diye düşündüm :) Sonra neyse üzülürse çıkarız diyerek gittik. İyi ki de gitmişiz, Gökçe'nin en sevdiği oyun oldu, üzerinden 1 ay geçti hala anlatıyor, yine gidelim anne diyor. Hatta oyun çıkışında bir masada broşürler vardı, kendisi gidip aldı, evde saklıyor, arada açıp bakıyor. Dediğim gibi çocukları anlamak zor, ben iki oyunu izlesem Bisküvi Adam'ı sever derdim ama o bunu sevdi.
Oyunun dekoru bugüne kadar gördüğüm en iyi dekorlardandı, aynı sahnede ön taraf orman, arka taraf saray olacak şekilde düzenlenmiş ve ışık ön tarafı aydınlatınca ormanda arkayı aydınlatınca sarayda buluyorsunuz kendinizi. Yine dekora ve kostümlere ve tabii ki oyunculuklara hayran kaldım.
Bu arada en az çocuklar kadar çok eğlendim ve güldüm, çünkü oyuncular arada bir sadece büyüklerin anlayacağı espriler yaptılar spontan olarak, çok keyifliydi.
Oyun Bisküvi Adam gibi 5 yaş üstü olarak geçiyor ama dediğim gibi 2 yaştan sonra da keyif alabilir diye düşünüyorum. 55 dakikalık tek perde şeklinde sahneleniyor.
Cocuk tiyatroları çocukların gelişimi için gerçekten çok önemli bir olay, umarız bu tarz etkinliklerin devamı gelir. Tiyatro Kursu İzmir
YanıtlaSil