Hamsiye Doyduğumuz Gün

Sanal dünyada dostluk mu olur diye düşünenlerdenseniz, size rahatlıkla söyleyebilirim ki evet olur, hem de çok güzel olur :) Son 4 senedir blog ve sosyal medya sayesinde bir çok arkadaş, dost edindim. Sanırım blog yazmanın benim için en büyük geri dönüşü de budur.

İşte o dostlardan biri canım Fatoş'cum, geçtiğimiz ay harika bir davet maili gönderdi. Nasıl içten yazılmış nasıl tatlı anlatamam. Bütün bir yıl davetlerine katılıp onu yalnız bırakmadığımız için bize teşekkür etmek istemiş. Bu sebeple meşhur hamsili pilavından yapıp ikram etmek üzere Midtown Otel'e davet ediyordu. Böylesi nazik bir daveti geri çevirmek olmazdı. Üstelik de hamsili pilava hayır demek ne haddime :)

Yağmurlu fırtınalı bir gündü, Gökçe kuzusunu uyutup babaanneye emanet edip yola düştüm. O gün orada karşılaşacağım sürprizlerden habersiz, sadece dostlarla sohbet edip, hamsili pilav yemek niyetiyle, daha önce hiç gitmediğim Midtown Otelin kapısından girdim. 

Midtown Otel bir şehir oteli, Talimhane'de Taksim Meydanına 400 m uzaklıkta, küçük, samimi bir otel. Personelin güler yüzü, nefis yemekleri de yanında bonus.

Ben hemen otelin içindeki More Restaurant'a geçtim, daha önceden tanıştığım, sosyal medyadan tanıyıp yüz yüze görüşemediğim bir çok arkadaşım oradaydı. Fatoş, yine ince düşünülerek hazırlanmış, üzerinde her birimizin adı yazılı önlüğüyle birlikte, ev sahibi olarak yanımızdaydı. Ve her zamanki gibi harika bir sohbete daldık.

Fatoş ve harika önlüğü

Dediğim gibi ben ve diğer herkes sadece hamsili pilav yemeyi beklerken, bir anda sofra mezelerle donatıldı, o an anladık ki çok fena şeyler olacak :) Meğer 1.Kasım-20.Aralık tarihleri arasında More Restaurant'ta Roka-Balık günleri kapsamında, Executive Chef Ali Davut ve ekibinin ellerinden çıkan nefis balıklı lezzetler geçidi varmış.

Bize o gün hamsiyle yapılan çeşit çeşit lezzetler sundular ve resmen hamsiye doyduk diyebilirim. Ben ki hamsiyi sadece hamsi tava olarak yapmayı bilen bir insanım, önüme gelen birbirinden değişik hamsili tatlarla kendimden geçtim. 

Öncelikle mezeler geldi, hepsi birbirinden lezzetliydi. En ilgimizi çeken ise incecik lavaşa sarılı rus salatası oldu. Evde de kolaylıkla yapılacak bir tarif oluşu hoşumuza gitti.

Ardından gelen hamsili sebze çorbası, yediğim en lezzetli çorbalardan biriydi. Normalde azıcık da olsa acı olan hiçbir şeyi yemem ama bunu sonuna kadar bitirdim :)

Daha çorbanın tadı damağımızdayken, ara sıcaklar gelmeye başladı. Muhlama üzerinde fındıklı hamsi kızartması, hamsili dolma ve Ballı Hardal Soslu Hamsili Börek yazarak anlatılabilecek lezzetler değil maalesef. Ama üzülmeyin şeften aldığımız tarifler elimizde :) Ve ben bu yazının ardından sizinle muhlama üzerinde hamsi kızartmasını paylaşıcam. Başka bir yazıda belki çorbayı da paylaşabilirim.

Ve biz artık hamsiye doyduk dediğimiz sırada günün yıldızı hamsili pilavımız geldi. Fatoş bizim için mutfağa girip pişirmiş, Ali Bey ve ekibi de süsleyerek servis etmişti. Tabak sanat eseri gibiydi, uzun süre yemeye kıyamadık :)

Balıktan sonra insanın canı helva çeker ya işte tam da o isteği karşılayacak bir tatlıyla güne noktayı koyduk. Tahin helvalı çıtır sigara börekleri, yine harika bir sunumla önümüze geldiğinde önce tek tek detayları inceledik, sonra daha fazla dayanamayıp yemeye başladık. Hem hafif hem de leziz bir tatlıydı.

Hem sohbete hem yemeye doymuş olarak günü bitirmek üzereyken Fatoş'un son sürprizi geldi. Hepimiz için minik karton torbalar hazırlamış, kendi el yazısıyla kişiye özel anlamlı notlar yazmış ve herkese isminin baş harfinin olduğu bu harika anahtarlıklardan hazırlatmıştı.

Canım Fatoş'um eline, yüreğine, emeğine sağlık. Her şeyi nasıl da ince ince düşünüp hazırlamışsın. Söyleyecek kelimem yok bunun üzerine, ancak içten bir teşekkür edebilirim...

Bu güzel günde bizi en iyi şekilde ağırlayan, Midtown Otel misafir ilişkileri sorumlusu Sıla Koçak ve Şef  Ali Davut ile ekibine de ayrıca teşekkürlerimi sunarım.