"İşte küçük bir gerçek: ÖLECEKSİNİZ, tüm uğraşlara rağmen hiç kimse sonsuza kadar yaşamaz. Spoiler verdiğim için kusura bakmayın. Benim tavsiyem, o zaman geldiğinde panik yapmayın, pek bir işe yaramıyor."
Filmin başında dış ses olarak Azrail'den dinlediğiniz bu sözlerle çarpılıyorsunuz. Film boyunca ara ara ve filmin sonunda da duyuyorsunuz sesini. Sonsuz beyazlıkta yol alan bir kara trende annesi ve erkek kardeşi ile yolculuk eden, filmin kahramanı Liesel'le karşılaşıyorsunuz hemen ardından...
Klasik nazi savaş filmlerinden değil, zaten savaş filmi de değil, daha çok bir dram diyebiliriz, ama insanı umutsuzluğa sürüklemekten ziyade umut veren cinsten bir dram. Masalsı bir dille anlatılmış, tablo gibi görüntülerle süslenmiş bir film...
Benim seçme sebebim Geoffrey Rush'tı, The King's Speech ve The Best Offer filmlerinde oyunculuğuna hayran olmuştum. Bunu da izlemeliyim dedim. İyi ki demişim.
Filmin kahramanı Liesel, 9 yaşındayken annesinden alınıp Alman bir aileye evlatlık olarak veriliyor (Bu kısmı çok açık değildi ama annesi Komünist olduğu gerekçesiyle Naziler tarafından tutuklanıp kampa yollanıyor sanırım) Taş kalpli (görünen) üvey anne Rosa, dünya iyisi üvey baba Hans ile yeni bir yaşama başlıyor.
Nazi partisine katılmayı reddettiği için oldukça fakir bir hayat süren Hans, Liesel'in yeni hayatına alışmasında en büyük destekçisi oluyor. Okuma yazması zayıf olan ve diğer çocukların aralarına almayıp aşağıladıkları Liesel'in okuldaki ve hayattaki tek arkadaşı ise limon sarısı saçlı Rudy. Nazi zulmü ve şiddeti git gide kendini gösterirken, evlerine kaçak olarak sığınan Yahudi Max sayesinde Liesel'in hayatına heyecan ve renk geliyor.
Üvey babası Hans sayesinde okumayı öğrendikten sonra, en büyük tutkusu haline geliyor kitaplar. Ben de okumayı söktükten sonra elime ne geçerse okuyan bir çocuktum, onun o heyecanını, kitaplara olan aşkını o kadar içimde hissettim ki... Kendi evimizdeki kitaplar bitmişti de, apartmandaki komşuların kütüphanelerine göz dikmiştim, kapıyı çalıp ödünç kitap almaya giderdim :)
Film boyunca bir sürü altı çizilesi söz var, harika sahneler, yüreğinize oturan diyaloglar, muhteşem oyunculuklar var.
Bu arada filmin bir kitap uyarlaması olduğunu da izledikten sonra öğrendim maalesef, ama yine de alıp okuycam, filmi bile bu kadar güzelse romanı kim bilir nasıldır.
Kitap Hırsızı adı nereden geliyor anlatmıyorum, çünkü o zaman filmle ilgili çok şey anlatmış olurum, siz iyisi mi izleyin. Her filmi herkese tavsiye etmem ama bu filmde herkesin bir şeyler bulacağına eminim...
* Yazılarına yorum yapmak istiyorum ama nasıl yapacağımı bilemiyorum diyorsanız, şurada detaylı anlatımı bulabilirsiniz.
* Yazdığın yeni yazılar mail adresime gelsin diyorsanız, şuraya mail adresinizi girin, sonrasında bir onay maili gelecek (spam'e düşebilir) o maili onayladıktan sonra işlem tamamdır.
Bir merak oluştu şimdi ben de:))
YanıtlaSilİzleyin mutlaka :)
SilMerhabalar film güzeldii. izledim öneriniz icin tskkur ederim... ayşe
YanıtlaSilBeğenmenize sevindim, sevgiler...
SilDaha önce izlemiştim senin blog da görmek hoşuma gitti..
YanıtlaSilÇok güzel filmdi gerçekten.
Sil