"Rango"yu izlediniz mi diye kime sorsam "o ne ki" diye bir cevap aldım, Türkiye'de Mart.2011'de vizyona girmiş, fakat sanırım yeterli tanıtım yapılmadığı için 133 bin civarında izleyiciyle hak ettiği değeri pek görememiş. Buna karşın İMDB'de 7,4 puanla üst sıralarda yer alıyor.
Öncelikle benim fikrim, çocuklara yönelik bir animasyondan çok büyükler için bir film Rango. İçinde barındırdığı mesajların farkına vardıktan sonra daha da keyifli hale geliyor.
Kahramanımız Rango evcil bir bukalemun (gerçi Türkçe dublajda kertenkele olarak çevrilmiş ama bildiğiniz bukalemun) Sahipleriyle bir seyahat sırasında kaza geçirip ıssız bir yolda tek başına kalıyor. Daha önce doğal hayatla başbaşa kalmadığı için onun için zorlu bir mücadele başlıyor. Sonunda yolda karşılaştığı dişi bukalemun "Beans" in peşine takılıp bir kasabaya varıyor.
Her türlü börtü böcekten oluşan sakinleriyle, muhteşem detaylarıyla, eğlenceli bir western kasabası burası. Kasabanın sakinleri, çok büyük bir sorunla karşı karşıyalar "Kuraklık". Kasaba susuzluktan kırılıyor, sefil durumdalar, yaşamak için direniyorlar. Belediye Başkanı kurduğu sistem aracılığıyla suyu kontrol ediyor, susuz kalan halkın elinden topraklarını satın alarak onları göçe zorluyor.
Bu arada herkes Rango'nun kim olduğunu sorgularken, Rango olağanüstü hayalgücü ile anlattığı hikayeler sayesinde bir anda kasabalının gözünde kahramana dönüşüyor ve kasabalıya suyu getirme sözü veriyor.
Filmde her şey başka bir şeyleri simgeliyor, örneğin sürekli vurgulanan "Suyu kontrol edersen her şeyi kontrol edersin" cümlesinde suyu çıkarıp yerine parayı koyabilirsiniz. Tüm film günümüz dünyasında para için dönen dolapları verilen savaşları, paranın ne şekilde yönlendirildiğini v.s. anlatıyor. (filmdeki tüm simgeler için şu yazıya bir göz atın, başarılı bir çözümleme yapılmış).
Filmin yönetmeni aynı zamanda Karayip Korsanları serisinin ilk 3 filminin yönetmeni olan "Gore Verbinski" Filmin orjinalinde Rango'yu Johnny Depp seslendiriyor.
Benden tavsiye bu filmi izlemediyseniz mutlaka bir şans verin. Ben animasyon sevmem diyenler, bu diğerlerine pek benzemiyor haberiniz olsun.
Bu arada filmde en sevdiğim detay, film boyunca müzikleriyle eşlik eden aşağıda gördüğünüz baykuş dörtlüsüydü. İnanılmaz sevimliler.
Post Comment
Yorum Gönder